Toplumsal Cinsiyet: Erkekler Ne Hissediyor?
Kadınlık ve erkeklik rollerinin gerçekliğinin sorgulandığı şu zamana kadar kadınlar birer arzu nesnesi olmanın sorumluluğuna uygun davranmak zorunda hissederken erkekler hep güçlü ve koruyucu olmaları gerektiğine inandı.
Haber: Dilan Yılmaz
Toplumsal cinsiyet rolleri, insanlık boyunca gerek kadınlar gerekse erkekler açısından sürekli form değiştiren bir yapıda olduysa da, temel açıdan hiç değişmedi. Avcı toplayıcı çağlardan bu yana gelen ve ilkel benliğimizi oluşturan mizacımız her ne kadar kişilik oluşumumuzda etkili olsa da, zaman içerisinde bunun da sağlıksız bir noktaya evrildiğini söylemek mümkün. Her iki taraf da duygu ve düşüncelerini hem bilinçli hem bilinçsiz olarak bastırmak durumunda kaldı. Kadınlar metalaşmak istemediklerinin, erkekler de duygusal canlılar olduklarının farkına varalı ve bunları ifade etmeye başlayalı beri –herkes için geçerli olmasa da-, bu etiketler de sorgulanmaya başlandı.
Erkek Kanalı bir YouTube kanalı ve modern dünyada erkeklerin problemleri üzerine içerik üretiyor. Sosyal mecraların hayatımıza ciddi biçimde etki ettiği şu dönemde, toplumsal cinsiyet kimliklerini sorgulamak için perspektifimi bu sefer erkeklere çevirdim ve bu konuya kafa yoran Erkek Kanalı’yla hem içerikleri hem de erkeklerin ne hissettiği üzerine konuştum.
Klasik bir soruyla başlayalım isterseniz, sonrasında yaratıcılığımızı konuşturalım. Erkek Kanalı projesi nasıl bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktı? Nasıl bir araya gelerek içerik üretmeye başladınız?
YouTube’da Sokak Röportajları ile başlayan yolculuğumuzun bir noktasında yeni kanallar açmak istedik ve o dönem düzenli içerik üreten nitelikli kanal sayısı çok azdı. Biz de bütün makyaj kanallarının arasında bir erkek içeriği de üretebiliriz diye düşündük. Bu konuda ilk adımı Kemal ve Can attılar. Sonrasında Can’ın tekil başlayan videolarının ardından onun yoğunluğunda kanala bizler de dahil olduk ve bugünlere geldik.
Kanalda ilişkilerden flört deneyimlerine, cinsellikten toplumsal erkek rolüne kadar birçok konuyu tartışıyorsunuz ve bu tartışmalara konuklar da eşlik ediyor. Sizde ve belki kardeş kanalınız diyebileceğim Kadın Kanalı'nda dikkatimi çeken bir şey var ki konu ne olursa olsun tartışmalar çok yönlü ve çok sesli ilerliyor. Ayrıca toplumsal cinsiyet rollerini baz alarak, konuya dair yüzeysel olmayan içerikler üretiyorsunuz. Sizi izlenir kılan ve Youtube dünyasında sevilmenizi sağlayan etkenlerden birisi olarak bunu gösterebilir miyiz? Bu işin içindeki insanlar olarak, sosyal medyada tutunabilmenin şartları neler sizce, ya da bunun bir şartı var mı?
Sosyal medyada nitelikli içeriğin önemi gün geçtikçe artıyor ve biz bunu ilk yapanlardan biriyiz. Bu anlamda rakamsal olarak baktığınızda zaten işin ne kadar zor olduğunu görebilirsiniz. Çeşitliliğe önem veren, birbirimizi anlamak ve dinlemek odağıyla hareket eden bir ekibiz. Bu bizi yavaşlatan, kimi zaman fikir ayrılıklarına götüren şey oldu. Herkesin bir kutuptan yayın yaptığı bir dönemde, kapsayıcı olmak bizim hoşumuza gidiyor. Erkek ve Kadın Kanalı olarak çok farklı yerlerden gelen insanlar olarak anlaşamadığımız alanlar olsa da birbirimizden çok şey öğreniyoruz. Ve bu öğrendiklerimizi de bizi izleyenlerle paylaşıyoruz.
Sosyal medyada tutunabilmenin şartı buranın kurallarını iyi bilmek ve o kurallara uymak. Her bir platformun ve her bir izleyici kitlesinin farklı beklentileri var. Ve bir tarafta da sizin kendi tercihleriniz var. Kendi bakış açınıza bu beklentileri karşılayacak şekilde yön vermeniz gerekiyor. Bir de sürdürülebilir, pes etmeyen, durmadan içerik üretebilen bir yapıda olmanız önemli.
Tartışma ve konu başlıklarınızı genellikle neye göre şekillendiriyorsunuz, özellikle bir çıkış noktanız var mı yoksa spontane gelişiyor diyebilir miyiz?
Her birimizin kendine göre içerik üretme alışkanlıkları var. Ben mesela, ilgi duyduğum bir konuda başlık verirseniz üzerine yirmi dakika boyunca konuşabilirim. Bunun için spontane bir video çekmek ve hazırlamaktan da keyif alırım. Diğer yandan Kemal ve Nihat oturup hazırlık yapmayı daha çok seviyorlar. Önceliğimiz yorumlarda ve DM’den gelen bazı konuları değerlendirmekte oluyor; YouTube’da belirli bir yerden sonra içeriklerinizi takipçilerle birlikte belirliyorsunuz. Siz farkında olmasanız da onların her türlü yorumu üreteceğimiz içeriği etkiliyor.
İlk sorunun nihayetine değinelim bir de. Erkek Kanalı çıkış noktasında hedeflediği amaca ulaştı mı ya da ulaşıyor mu?
Amaca ulaşmak için daha epey bir yolumuz var. Erkeklik çok büyük bir krizden geçiyor. Sorunlarını ve sıkıntılarını konuşmasını bilmeyen ve bunları ifade edemeyen bir insan topluluğuyuz. En azından toplumsal olarak bize duygularımızı bastırmamız ve güçlü durmamız öğretiliyor. Bu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada böyle. Erkeğin kendini daha çok tanımaya, bunu yaparken kadınları dinlemeye ve kendisi ve toplum için daha çok sorumluluk almaya ihtiyacı var. Biz de tam bunu noktada bunu hatırlatabilmek istiyoruz. Bunu yaparken de çok didaktik değil, kendi hataları ile barışık, kırılgan ve eğlenceli bir yerden yapmaya çalışıyoruz.
Kadın-erkek ilişkileri, malum, belki de Adem ile Havva'dan beri gelen büyük bir karmaşa. Ben kendi adıma bu durumu cinsiyetleri aşan, insanın kaotik bir varlık olmasına bağlanan bir şey olarak görüyorum fakat cinsiyetlerimizin de belirli getirileri var doğası gereği ve bunu yadsımak mümkün değil. Kanalda bu konuda sayısız içerik var ama bizimle yazılı olarak da buna dair birkaç görüş paylaşır mısınız? Kadın-erkek ilişkileri çözümlenip nihayete erdirilebilecek bir şey mi?
Bu iki kişi arasındaki bir mesele. Her ilişki kendi içinde eşsiz bir dinamik üzerine kuruluyor. Her ne kadar eninde sonunda sorunlar ve sıkıntılar benzese de neler olacağını o ilişkiyi yaşayan iki kişi belirliyor. Bence önemli olan ilişkiden önce her iki bireyin de kendi yolculuklarında adım atmaya istekli olmaları. Kendimizi ve içimizde çoğumuzun taşıdığı boşluğun farkına varmadan içine gireceğimiz her ilişki sağlıksız. Kendi içimizdeki yaraları başkaları ile sarmamız mümkün değil. En azından bu yaranın sorumluluğunu alıp, yarayı iyileştirme veya taşıma yükünü karşımızdakine bırakmadığımız bir ilişki çözüme giden yolda bir başlangıç olabilir.
Kanalda dikkatimi çeken şöyle içerikler var: "Tipsizim nasıl sevgili yaparım?", "O kız sana bakmaz" , "Neden sevgilin yok?" gibi. Aslında umutsuzluk kokan başlıklar bunlar. Empati becerimiz sayesinde kadınlar olarak erkeklerin nasıl ve neden hissettiklerini anlamaya çalışıp yorumlayabiliyoruz ama bizzat yaşamak ve oradan görmek muhakkak ki çok başka. Erkekler duygularını bastırarak yaşamaya zorlanıyor küçüklüğünden beri ve türlü yollarla özgüvenleri de kırılıyor. Bu içeriklerin, bu durumların yansıması olduğunu söyleyebilir miyiz? İzleyicilerinizden ne gibi geri dönüş ve talepler alıyorsunuz bu doğrultuda?
Aslında bu başlıklar herkesin yaralarına dokunuyor ve insanlar yalnız olmadıklarını anladıkları için bir nebze de olsa iyi hissediyorlar. Bunlara “Duygusal ClickBait” diyebiliriz. Erkek duygusunu ifade etmek konusunda yetersiz olduğu için karşısında onun gibi biri onun yarasına dair konuştuğunda kendini görüyor ve rahatlıyor. Yarayı iyileştirmek bizim sorumluluğumuz değil tabi ki, ama onlara örnek olabilmek adına biz de mümkün olduğunca dürüst ve açık olmaya çalışıyoruz. Bir de hangimiz benzer cümleleri hayatımızda kurmadık ki?