Marmaris’in kaybolan geçim kaynağı: Süngercilik
Sünger avcılığı, yüzyıllarca Marmaris ve çevre ilçelerde gelir kaynağı olmuş ve gelen yasaklamalar net- icesinde gelecek nesillere aktarılamamış bir meslek. Marmaris’te babası bu mesleği yapanların hiçbiri gelecekte bu işe devam etmedi ve farklı sektörlere dağıldılar. Senelerdir gün yüzüne çıkamayan bu mesleğin son temsilcisi Bodrum’da yaşıyor: Aksona Mehmet.
Söyleşi: Mustafa Kemal Topçu
Aksona Mehmet lakaplı Mehmet Baş, çocukluğunda müptelası olduğu derin deniz sevdasından yaşı ilerlese de hala vazgeçmemiş. Kulağa garip gelen Mehmet Baş’ın Aksona lakabı ömrünün adadığı teknesinden geliyor. Yaklaşık 25.000 saat su altı deneyimi olan Baş, verdiği röportajda dünyada kendisi kadar tecrübeli bir denizci olmadığını da iddia ediyor.
Türkiye’de yaşayan son süngerci olan Aksona Mehmet, kaybolan bu meslekle alakalı merak ettiklerimizi Koridor'a anlattı:
Süngerciliğin başkenti neresidir? Türkiye süngercilikte hangi konumda?
Süngerciliğin başkenti Kalimnos’tur. Bizler süngerciliği Yunanlılar’dan öğreniyoruz ve uygulamaya başlıyoruz. Osmanlı dönemlerde beraber çalıştığımız zamanlar olmuş. Süngerciliğin asıl yatağı Güney Ege’dir diyebiliriz. Türkiye’de Bodrum, Marmaris ve Fethiye’den çıkar. Türkiye’de süngerciliğin başkenti ise Bodrum’dur. Eskiden Gökçeada’da yapıldığı bir dönem olmuş. Bu da Kalimnos’a yakın olduğundan kaynaklanıyor.
1986’da çıkan sünger vebası ortaya çıkıyor ve 2005’te sünger avlamak Türkiye’de yasaklanıyor. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz. Hala yasak devam ediyor mu?
Hastalık Tunus’a kadar yayıldı o dönemlerde. Baktığınızda tüm süngerler çürümüş haldeydi. Sonradan süngerler tekrar artışa geçti ama 2005’lerde tutulan bir rapor neticesinde bu hastalık yüzünden Türkiye’de sünger avlamak yasaklandı. Süngerciliği yasak etmek bir anlam taşımıyor, çünkü süngere insanoğlunun müdahale edebilmesi mümkün değil. Yasaklarsanız usta-çırak ilişkisiyle devam eden bu kültür böyle sonlanıyor.
Tek başıma çaba sarf ediyorum. Ben de süngerciyken birdenbire turizmci oldum ekmek parasını çıkarmak için. Diğer insanlar da bıraktılar süngerciliği, başka mesleklere transfer oldular.
Yasak öncesi dönemlerde süngerden geçinenlerin sayısı ne durumdaydı?
Çok sayıda insan ekmeğini buradan çıkarıyordu. Bodrum ve Marmaris’te tonlarca sünger ihraç ediyorduk. Marmaris’te de iletişimde bulunduğumuz süngerciler vardı. Her yıl mayıs ayında takım kontrolleri olurdu. Marmarisliler de buraya gelirlerdi. Sertifikalarımızı alırdık.
‘’SÜNGERCİLİK USTALIK İSTER’’
Peki sünger kıyıdan mı toplanır, tekneyle açıkta mı avlanır, nereye gitmek lazım sünger bulabilmek için?
Tekneler sezon geldiğinde hazırlanır, içinde yaklaşık 7-8 kişi olur, Mayıs ayı gibi kumanyalarını düzer yola çıkarlar, kimisi süngercilik dilinde Karamanya dediğimiz Akdeniz, kimisi yine süngercilik dilinde Yukarı dediğimiz Ege kıyılarında avlanma yapardı.
Ekim sonu gibi seferden dönerlerdi. Açık denizde taşlarda bulunur süngerler.
Şimdi ekosounder cihazlarıyla yapıyorlar, eskiden gangavil dediğimiz üç metrelik ve ucunda 3 çengelin olduğu sopalarla tarayarak alınırdı. Toplaması ustalık ister.
Peki toplanan bu süngerler ne tür işlemlerden geçiyor?
Herkes topladığı süngeri güvertede biriktirir. Dalgıçların hepsi pay ile çalışır. Tekne sahibi toplanan süngerden yüzde elli pay bırakır onlara. Yeme içme tüm giderler patrona aittir. Apoş dediğimiz fileler vardır, naylondan örülme. Akşam olunca denizde ıslatılıp çiğnenir. Gece olunca tekrardan çiğnenir. Süngerin canlı dokusu orada çıkar. Geriye kalan, kullanılan iskeletidir. Ertesi gün sünger sapsarı olur. Herkesin ayrı keten çuvalları vardır. Antalya çuvalı deriz onlara, pirinç çuvallarına benzer. Islak ayak ile sıkı sıkı çuvallara tepilir süngerler.
2 gün bu süngerler kurutulur, tartılma işlemleri burada gerçekleşir. Sonra hafif deniz suyu ile tavlar, tekrar kurutulup çuvallara tepilir. Balya yapılıp çuvalların ağzı dikilir. Tanıdık bir depoya ya da ambar aracılığıyla memlekete göndeririz. Sezon sonu geldiğinde tüccar gelir, süngerleri satın alır. İhracatta siparişe uygun kesimler de olur, taşı kumu temizlenir. Talebe göre asitli suda bekletilir. Albenisi olsun diye permanganata yatırılır ve sünger sapsarı olur. Kimyasal girmemesini ben tercih ederim.
Her şeyin doğal olması en güzeli elbette. Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
Benim için de öyle. Rica ederim, kolay gelsin.