Nepal’in tanrıça çocukları: Kumariler
Güney Asya’da bir ülke olan Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti’nde Kumari olarak adlandırılan çocuk tanrıçaların kutsal olduğuna inanılıyor. 2-6 yaş arasındaki kız çocukları arasından belirlenen Kumari, hem zorlu bir seçim sürecinden geçiyor hem de zorlu bir hayat yaşıyor.
Haber: Sıla Tanrıverdi
İnsanlar yüzyıllar boyunca farklı tanrıların ve tanrıçaların varlığına inandılar. Bazen doğa olaylarının sebeplerini tanrıların kızgınlığı ile açıkladılar, bazen de dileklerinin gerçekleşmesi için tanrılara ya da tanrıçalara dua ettiler. Mısır’ın güneş tanrısı Ra, Yunan mitolojisinin savaş tanrısı Ares, İskandinav mitolojisinin güzellik tanrıçası Freya gibi pek çok isim sıralamak mümkün. Günümüzde bu tanrılar mitolojiden ibaret olsalar da Nepal’de tanrıçaların hala yaşadığına inanılıyor. Tanrıçaların, çocuklar arasından seçildiği Nepal’de bu süreç çocuklar açısından oldukça zorlu başlıyor ve devam ediyor. Çocukluklarını yaşayamayan ve çocukların sahip olması gereken haklara erişemeyen bu tanrıçaların hayatlarına beraber bakalım.
Güney Asya’da bir ülke olan Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti, bereket ve iyi şans getirdiğini düşündükleri tanrıçaları Kumari’nin halk arasında yaşadığına inanıyorlar. Bu gelenek, tanrıçanın tüm kozmosu rahminde büyütüp var olan canlı cansız her şeyde hayat bulduğu felsefesine dayanıyor. Ancak yıllar geçtikçe değişen bu gelenek, günümüzde Budist ailelerin çocukları arasından seçilen Kumari için zorlu bir hayata dönüşüyor. Hindu ve Budistlerin kutsal olarak gördükleri Kumari, 1 buçuk milyar insan tarafından kutsal sayılıyor. 2-6 yaş arasındaki kız çocukları arasından seçilen bu tanrıçanın, Kumari olması için geçmesi gereken pek çok güzellik kriteri ve ritüel var.
Kumari olmak için 32 kriter
Çocukların tanrıça olabilmeleri için 32 güzellik kuralının hepsini başarıyla geçmeleri gerekiyor. Bu kurallardan bazıları deniz kabuğu gibi bir boyun, inek gibi kirpikler, ceylan gibi baldırlara sahip olmak... Güzellik kriterlerinin hepsine sahip olan kız çocuklarının Kumari olmayı belirleyen 2 aşamayı daha geçmeleri gerekiyor. Aşamalardan bir tanesi şöyle: Kumari adayı çocuklar, kendilerinden önceki Kumari’nin sahip olduğu oyuncaklar ve ona ait olmayan oyuncaklarla birlikte bir odaya konuyor. Gerçek Kumari’nin bir önceki Kumari’ye ait oyuncakları hissedip seçmesi bekleniyor. Bu aşamayı geçen çocukların ise ölmüş inek, domuz, tavuk kafası bulunan karanlık bir odada bir geceyi soğukkanlılıkla geçirmesi gerekiyor. Tüm bu aşamaları başarılı bir şekilde tamamlayan kız çocuğu, Nepal’in tanrıçası olarak seçiliyor.
Henüz çocuk olan bu tanrıçalar, zorlu bir seçim sürecinden geçtikleri kadar zorlu bir hayatı yaşıyorlar. Kendilerine verilen başkent Katmandu’daki bir evde yaşayan Kumariler, evin dışına yalnızca yılda 13 kez çıkabiliyorlar. Sadece dini festivallere katılmalarına izin verilen bu çocuklar, dışarı çıktıkları zaman halk tarafından hediyelerle karşılanıyor. Ayaklarının yere basmaması gerektiğine inanılıyor, bu yüzden de tanrıça Kumari gittiği her yere kucakta taşınıyor ve ayaklarını özel bir kasenin içine koyuyor. Günde yalnızca bir kere pencereden dışarı bakmasına izin verilen Kumari, turistleri ve halkı selamlıyor. Ailesi tarafından yılın belirli zamanlarında ziyaret edilen Kumarilerin aileleri dışında kimseyle konuşmalarına müsaade edilmiyor. Okula da gitmeyen Kumariler, eğitimlerini evlerinde görüyorlar.
Saflığın sembolü olarak görülen bu kız çocuklarının, regl görmeye başladıkları an tanrıçalıkları sona eriyor ve yeni bir tanrıça seçiliyor. Uzun yıllar bir tanrıça olarak ilgi gören ve yıllarca kimseyle sosyalleşemeyen çocukların normal hayata adapte olmaları bekleniyor. Bir Kumari ile evlenen erkeğin ömrünün kısa olacağına dair var olan inanıştan dolayı çocuklar kimseyle ilişki kuramıyor. Tanrıça olarak yıllarca el üstünde taşınan bu çocuklar, “saflıklarını kaybettikleri” düşünüldüğü andan itibaren unutuluyor ve hayatları boyunca yalnızlık ile yoksulluğa terk ediliyorlar.