Basketboldan Girişimciliğe
Profesyonel Türk basketbolcu Sinan Güler, spor odaklı Startup'ların geliştirilmesine destek sağlayabilmek, spor ve girişimcilik ekosistemlerini güçlendirmek amacıyla "Spor Girişimleri Hızlandırıcı Programı"nı başlattı.
Haber: Canser Seven
Darüşşafaka Tekfen’de profesyonel basketbol kariyerine devam eden Sinan Güler, spor eksenli ürün ya da hizmeti olan start-upları uluslararası partner, mentor ve yatırımcılarla buluşturma hedefiyle Spor Girişimleri Hızlandırıcı Programını hayata geçirdi. Farklı teknoloji alanlarında faaliyet gösteren ve spor endüstrisinde yaşanan sorunlara çözümler sunan girişimlerin büyümesine yardımcı olmak ve seçilen girişimleri spor ekosistemi ile buluşturabilmeyi amaçlayan hızlandırıcı program, Türkiye’de büyümek isteyen tüm spor girişimlerinin programa dahil olmasını istiyor.
Girişimciliği hikaye yaratmak, değer yaratan işlerin parçası olmak olarak tanımlayan Sinan Güler’le, program içeriğini ve girişimcilik üzerine konuştuk.
SG Spor Girişimleri Hızlandırıcı Programı’nı hayata geçirdiniz. Projenin fikri nasıl ortaya çıktı? Kurduğunuz girişimcilik programı ile neyi değiştirmek istediniz? Bu programın insanların hangi problemlerine çözüm getirmesini amaçlıyorsunuz?
Açıkçası böyle bir bireysel motivasyonla ortaya çıkmış bir fikir. Her ne kadar girişimcilik ekosisteminde hızlandırıcı program yapıyor olsak da kısa vadede odaklandığımız hedef, bunu farklı bir platform haline getirerek spor girişimlerini Türkiye’de opere etmek ya da ilgili bölgesel pazarlara girmek isteyenler için bir kanal yaratmak. Programın hedefleri benim için esasında iki yönlü. Birincisi spor endüstrisi içerisine inovasyonu daha fazla sokabilmek ve girişimcilik heyecanını ve dinamikliğini aşılamak. İkincisi de bireysel olarak daha verimli ve odaklı bir yatırımcı olabilmek. Pazar payı olarak İngiltere, spor girişimcilik endüstrisinin yüzde 30’unu oluşturuyor. Türkiye ise bunun sadece yüzde 1’inde yer alıyor. Hedefimiz, bu oranı 4-5 sene içinde artırmak. Eğer bu oranı yüzde 2’ye çıkarabilirsek başarılı olmuş oluruz. Bir diğer kriter ise Türkiye’de büyümek isteyen tüm spor girişimlerinin bir şekilde radarımıza girmesini sağlamak.
Girişimci olmaya ne zaman karar verdiniz? Başarılı bir basketbol kariyeriniz varken size bu kararı aldıran faktörler nelerdi?
Dinamik bir yapı olduğunu düşünüyorum girişimciliğin. Bu noktada, hikaye yaratmak, değer yaratan işlerin parçası olmak ve büyüme süreçlerini takip etmek her zaman için heyecan verdi bana. Sporcu iken bunu yapıyor olmak da biraz geleceğe yatırım gibi düşünebileceğimiz bir durum. Çünkü artık spor dünyasında hem gelir hem yaratacağım etki olarak çok yükseleceğim bir ortam görmüyorum. Kişisel hedeflerimden biri,spor hayatım bittikten sonra kendime uzun bir girişimci kariyeri çizmek. Bu kariyerde de değer yaratacağım, beni heyecanlandıran işler yapmak istiyorum.
Tecrübelerinize dayanarak girişimcilikte başarı için en kritik unsurlar olarak neleri görürsünüz?
Takım ve takımın iş fikrini uygulaması çok önemli bence. Nasıl bir ekip olduğun ekip iletişiminin önemi hepsi bir arada doğru şekillenebildiğinde, başarı kaçınılmaz gibi geliyor. Ekip olmanın içerisinde en önemli olan konu da, birbirini tamamlayan ve destekleyen roller ve yetkinliklerde olan insanların bir arada olması diye düşünüyorum. Aynı zamanda kararlı ve cesur olmakta girişimcilik için oldukça önemli. Yapmayı planladığınız işin dönüşümlere açık olması da önemli diğer önemli unsurlar arasında.
Türkiye’deki girişimcilik sektörünün şu anki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de bu sektöre etki eden faktörler nelerdir?
Birkaç sene önce emekleyen bir bebeğe benzetiyordum girişimcilik ekosistemimizi. Artık ayaklandı diyebilirim. Özellikle dışardan gelen yatırım bu noktada çok önemli bir ortam ve imkan sağlıyor bence. Aynı zamanda, girişimlerin kendi balonu içindeki problemleri değil, daha dış çemberdeki problemleri çözmeye başladığı ortamda, bu etki daha da büyüyor.
"Başarısız Olmaktan Korkmayın"
Girişimlerini başarıya ulaştırmak isteyen girişimcilere hangi tavsiyelerde bulunursunuz? Nasıl bir yol izlemeliler?
Öncelikle kaynak sınırsız gibi geliyor internet sayesinde, ve herkesin doğrusu kendine. Ancak merak etmeli girişimci, her zaman hem kendi yetkinliklerine hem de işine dış bir gözden bakabilmeli, ve gelişime açık olmalı. Aynı zamanda başarısız olmaktan korkmamalı, iyi bir ekip kurmaya gayret göstermeli kurmaya gayret göstermeli ve tüm zorluklara rağmen girişimci olmaktan vazgeçmemeliler. Hayatta kabul etmesi en zor ama kabul etmek durumunda kaldığımız tek şey değişimin kendisi sanırım.
Covid sürecinde herkes hayatında yaşadıkları değişiminden muzdarip, sizin için olumlu yönleri var mıydı?
Covid'in en büyük etkisi tabiiki de sağlık noktasında karşımıza çıkan riskler ve ailemizden sevdiklerimizden zorunlu olarak uzak kalmak durumunda kalmamız oldu. Artçı olarak da ekonomik etkilerini gördüğümüzü söyleyebilirim. Bu noktada, en olumlu olan konu, girişimlerle bir araya gelirken dijital imkan ve araçlardan yararlanabilmemiz oldu.
Salgının etkilediği spor dalları, takımlar ve sporcuları gelecek dönemde neler bekliyor?
Bu konu büyük bir belirsizlik. Spor endüstrisi duramayacak kadar büyük bir endüstri ama aynı zamanda gelir imkanlarının kısıtlandığı bir dönem olacak yeni sezon. Aynı zamanda, seyircinin maçta olamadığı noktada, onlarla etkileşimi daha kuvvetli bir hale getirmemiz gerekecek.